Büyükelçi İsmail Hakkı Musa’nın 7 Mart 2012 Tarihinde Belçika Türk Dernekler Birliği’nin AB Bakanı ve Başmüzakereci Sayın Egemen Bağış’ın ziyareti vesilesiyle tertiplediği toplantıda yaptığı selamlama konuşması

İsmail Hakkı Musa 07.03.2012
Sayın Bakanım,
Sayın Belediye Başkanı,
Sayın Başkan,
Kıymetli vatandaşlarımız,

AB Bakanı ve Başmüzakereci Sayın Egemen Bağış’ın Belçika’yı ziyareti vesilesiyle tertiplediğiniz bu toplantıda aranızda bulunmaktan büyük memnuniyet duymaktayım.
Belçika’da yerleşik Türk toplumunun önemli bir bölümü Limburg bölgesinde yerleşiktir. Bu güzel toplantının tertiplendiği Genk şehrinde de çok sayıda vatandaşımız bulunmaktadır.

Yaklaşık elli yıl önce vatandaşlarımız Belçika’ya misafir olarak gelmişlerdi. Şimdi ise pek çoğu Belçikalı olmuştur. Bu durum Genk’teki vatandaşlarımız için de geçerlidir.

Bu vesile ile göçün 50.yılını idrak etmekte olduğumuzu da vurgulamak istiyorum. Bu süreçte başarılı bir dönüşümü gerçekleştiren vatandaşlarımız, çeşitli sivil toplum kuruluşları (STK) bünyesinde göçün 50. yılını kutlamak amacıyla bir dizi faaliyet gerçekleştirmeyi öngörmektedirler. Bugün burada tertiplenen bu geniş katılımlı etkinliğin, bu çerçevede önemli bir faaliyet olduğu kanaatindeyim.

Bu bölgeye, Limburg’a üçüncü kez geliyor olmaktan ayrıca memnuniyet duymaktayım. İlk kez, geçtiğimiz Ocak ayında Ticaret Odası-VOKA tarafından tertiplenen bir sosyal etkinlik vesilesi ile gelme fırsatı bulmuştum. Bunu takiben, Şubat ayında, keza Ticaret Odasında ülkemizin ekonomik ve ticari potansiyeli konusunda bir konferans vermek üzere gelmiştim.

Sayın Bakanımıza refakaten gerçekleştirdiğimiz bu ziyaret vesilesiyle Sayın Genk Belediye Başkanını da aramızda görmekten ayrıca memnuniyet duyduğumu belirtmek isterim. Genk şehrinin de yer aldığı Limburg, Belçika’daki vatandaşlarımızın en yoğun olarak bulundukları bölgeler arasındadır. Bu vesile ile ayrıca, Belçika makamlarının buradaki vatandaşlarımızın Belçika toplumuna uyum sağlama sürecinde sağladıkları kolaylıklar için müteşekkir olduğumuzu vurgulamak isterim.

Leuven Katolik Üniversitesi’nin ahiren yaptığı bir araştırmaya göre Belçika´da takriben 220 Bin vatandaşımız yaşamaktadır. Bu bilgiler bizdeki rakamlarla da örtüşmektedir. Daha önce de belirttiğim gibi, bu vatandaşlarımızın önemli bir bölümü aynı zamanda Belçika vatandaşlığına da sahiptir. Bu aşamaya başarılı bir uyum süreciyle birlikte gelindiğini unutmamamız gerekir. Meselelerine sahip, haklarının takipçisi, kabul eden ülkenin kanunlarına, örf, adet ve geleneklerine saygılı, kendisi ile barışık bir Türk toplumu görmekten gurur duyuyoruz.

Belçika’daki Türk Toplumu bu süreç zarfında sanatkârlar, artistler, yazarlar, sporcular, siyasetçiler yetiştirmiştir. Bu, önemle not ettiğimiz bir başarı öyküsüdür. Ama yeterli olmadığını, anlayışınızı rica ederek, bugün de belirtmek istiyorum. Bu bakımdan, zamanla kabul eden ülkenin ekonomik, siyasi ve toplumsal hayatına daha fazla katılım sağlayarak bu sürecin daha ileri aşamalara taşınmasını arzu etmekteyiz. Bu çerçevede Belçika Türk Dernekler Birliği ile diğer sivil toplum kuruluşlarımızın yaptıkları başarılı çalışmaları takdirle izliyoruz. Bu kabil çalışmaların Türk ve Belçika halkları arasındaki geleneksel dostluğunun geliştirilmesine önemli katkılar sağladığını düşünüyorum.

Belçika Türk toplumunun uyum sürecindeki başarısını teyit eden önemli bir gösterge de bu ülkedeki faal sivil toplum kuruluşlarımızdır. Bir hayli geniş bir yelpazeye yayılmış bulunan sözkonusu kuruluşlarımız doğal olarak farklı dünya görüşlerine ve duyarlılıklara sahip olabilirler. Hizmet yarışında aralarında farklı bir rekabet elbette olacaktır. Türk Dernekler Birliği’nin Sayın Başkanı bu kuruluşlarımız arasında yapısal bir birliktelik olmasında yarar gördüğünü belirtmektedir. Elbette böyle bir girişimin kararı öncelikle STK’larımıza ait olacaktır. Bu arzunun toplumumuz tarafından benimsenmesi halinde, gerçekleşmesinde yarar gördüğümüzü ve teşvik edeceğimizi belirtmek isterim.

Sayın Bakanım,

Sayın Başkan’ın dile getirdiği, yurtdışındaki vatandaşlarımızın seçimlerde oy kullanmaları gibi hususların önemli bir kısmının siyaset kurumuna yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Bunların takdirini Zat-ı Âlinize bırakıyorum. Ancak askerlik hizmeti konusundaki son düzenleme hakkında dile getirilen taleplerle ilgili olarak bir hususu hatırlatmakta yarar görüyorum. Bilindiği üzere, Askerlik Kanunu’nda ahiren yapılan değişiklik sonrasında yurtdışındaki yükümlülerin ödemeleri gereken miktar arttırılmıştır. Vatandaşlarımızın bedelli askerlik hizmeti karşılığında ödedikleri her kuruşun şehitlerimizin bizlere emanetleri olan eş ve çocukları ile gazilerimizin ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kullanılmakta olduğunu dikkatinize getirmek isterim.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.