Sayın Büyükelçi’nin bayramlaşma resepsiyonunda yaptığı konuşma

N. Murat Ersavcı 27.11.2009
Değerli Öğretmenler,
Dernek Başkanlarımız ve temsilcileri,
Yeğerli çalışma arkadaşlarım ve eşleri,

Ulusumuz için iki önemli gün olan 24 Kasım Öğretmenler Gününün ve Kurban Bayramının mutlu bir tesadüf sonucu aynı haftaya rastlaması sebebiyle, bu yıl Öğretmenler Günü kutlamasını ve bayramlaşmayı birlikte yapmayı öngördük.

Nitekim, Cumhuriyetimiz açısından özel bir günü ve bir dini bayramı birarada aynı coşkuyla kutlayabilmek bizlere özgü ve değerini iyi bilip korumamız gereken bir özellik olsa gerek.

Kurban Bayramı, imkanı olanların ihtiyacı olanlarla paylaşımı geleneğimizi ortaya koyarak toplumsal dayanışmayı güçlendirirken, Öğretmenler Günü de aynı derecede önemli bir ihtiyaç olan bilgiyi bizlerle paylaşan değerli öğretmenlerimize ve onlara büyük destek sağlayan Ulu Önder Atatürk’e olan minnet duygularımızı ifade etmemizi sağlamaktadır.

Bayramlar, toplum olarak birlik ve beraberliğin yoğun bir şekilde hissedildiği, kırgınlıkların bir tarafa bırakıldığı, mutlulukların paylaşıldığı, hoşgörünün ön plana çıktığı anlamlı günlerdir.

Yurt dışında ise bizlerin birarada, uyum içinde, bir bütün olmamız daha da belirgin bir önem taşımaktadır. Bu bakımdan toplumu birararada tutabilmek, kırgınlıklara ve nifaklara geçit vermemek konusunda Vatandaş Derneklerimize özel bir görev düşüyor.

Bayram coşkusunu bu anlayışla hep birlikte yaşamalı, Bayramın anlamına uygun olarak birbirimizle yakınlıklarımızı daha da güçlendirmeliyiz

Öğretmenler gününün anlamına gelince: Bildiğiniz gibi, Kurtuluş Savaşı zaferimizi izleyen yıllarda Mustafa Kemal Atatürk tarafından yeni harflerin öğrenilmesi ve okur yazar sayısının artırılması konusunda büyük bir seferberlik başlatılmıştır. 24 Kasım 1928 tarihinde açılan Millet Mektepleri'nde, yaşlı, genç, çocuk, kadın... herkese Latin harfleriyle okuma yazma öğretilmiştir.

Millet Mektepleri'nin açılışı ve Atatürk'ün Başöğretmenliği kabul tarihi olan bu özel günü 1981 yılından beri Öğretmenler Günü olarak büyük bir mutlulukla kutlamaktayız.

Öğretmenlik gerçekten de kutsal bir meslektir. Bilgi dağıtıp ufkumuzu genişleten öğretmenler bize akılcılığı, yeniliği, gelişmeyi ve bilimi anlatırlar. Yeteneklerimizin gelişmesine yardımcı olur, doğruluk, dürüstlük ve yardımseverlik gibi evrensel değerlere ulaşmamızı sağlarlar.

Yurt dışında görev yapan öğretmenlerimizin bu temel görevlerinin yanısıra çok özel bir misyonları daha var. O da bulundukları yerlerdeki evlatlarımızın köklerinden, toplumsal değerlerimizden kopmamalarını sağlamaktır. Bu bakımdan ana dilini ve öz kültürünü iyi öğrenen çocuklarımızın bulundukları ülkeye de daha yararlı olacaklarına ve karar alıcılar arasına katılacaklarına inanıyorum.

Ben de Cumhuriyet döneminde yetişmiş, şimdi 89 yaşında olan, bir öğretmen annenin evladıyım. Bugün burada Büyükelçi olarak bulunuyorsam bana emeği geçen öğretmenlerim sayesindedir. Siz değerli öğretmenlerimizi de birer kültür elçisi olarak görüyor, kutsal görevinizde başarılar diliyor, sizlerin, değerli yurttaşlarımın ve çalışma arkadaşlarımın Kurban Bayramını en içten dileklerimle kutluyorum.